Loading

Yapısal Kaplama Betonu Uygulanan Onüretim Boşluklu Döşeme Sistemlerin Eğilme Davranışı

FLEXURAL BEHAVIOUR OF PRECAST CONCRETE HOLLOW CORE SLABS WITH CONCRETE TOPPING

ÖZET

Önüretim boşluklu döşeme eleman­ları sağladıkları yapım hızı, düşük zati yük/ilave yük oranı gibi üstünlükleri nedeniyle inşaat sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır. Yapım aşama­sında, boşluklu döşemeler üzerinde farklı detaylar kullanılarak yapısal kaplama betonu oluşturulmaktadır. Yapısal kaplama betonu ile boşluklu döşeme elemanı arasında sağlanan kenetlenme, düzleme dik etkiyen yük­ler için döşeme eğilme kapasitesi­nin arttırılmasının yanında, sağladığı büyük düzlem içi rijitlik sayesinde yapıya etkiyen yatay yüklerin taşıyıcı elemanlara aktarılmasında da önemli rol oynamaktadır. Bu çalışmada, ül­kemizde önüretim boşluklu döşeme elemanları üzerinde yapısal kaplama betonu oluşturulması için kullanılan üç farklı kenetlenme detayı deneysel olarak incelenmiştir. Deneysel sonuç­lardan hareketle, yapısal kaplama be­tonu oluşturulmasında kullanılan farklı detayların döşeme eğilme davranışına olan etkileri irdelenmiştir.

SUMMARY

Precast concrete hollow core slabs are commonly used in the construc­tion industry because of their some advantages such as construction speediness, low self weighVlive load ratio ete. in the construction, structur­al topping concrete is produced with different details on the precast hollow core slabs. When proper connection is provided between precast hollow core slab and topping concrete, it will be crucial not only to increase the slab flexural capacity tor transversal load­ing but also to engender slab inplane stiffness to distribute lateral forces acting to the structure between the load carrying systems. in this study, it is examined three distinct application details that are being used in Turkey to construct structural topping. Through the experimental results, it is evaluated the effects of different detailes utilized in the construction of structural top­ping concrete, on slab flexural capac­ity.

1. GiRiŞ

Önüretimli boşluklu döşeme eleman­ları (ÖBD) yapım hızı, düşük zati yük/ ilave yük oranı ve düşük maliyeti gibi üstünlükleri nedeniyle inşaat sektö­ründe yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde ÖBD üretimi yapan yakla­şık on firmanın yıllık toplam üretimleri 2014'de 760000 m2, 2015'de 558000 m2 ve 2016'da da 583000 m2 olmuş­tur.

Scott [1] 20 cm kalınlıklı 60 cm ge­nişliğindeki ÖBD elemanları üzerin­de eğilme deneyleri gerçekleştirmiş, elde ettiği sonuçları ACI [2]'da ve­rilen bağıntıların sonuçları ile kar­şılaştırmıştır. Bağıntıların, deneysel sonuçları oldukça yakın tahmin ettiği belirtilmiştir. Girhammar ve Pajari [3] ÖBD kalınlığını azaltıp yapısal kapla­ma betonu kalınlığını arttırmanın ge­nel inşaat maliyetini azaltabileceğini belirtmiştir. Bunun sağlanabilmesi için, önüretim ve taze beton katmanlan arasındaki kenetlenmenin önemini vurgulamıştır. Yeterli kenetlenmenin olması durumunda ÖBD elemanların kayma kapasitelerinin %35'e kadar arttırabileceği deneysel olarak göste­rilmiştir. Ajdukiewicz vd. [4], ÖBD ile yapısal kaplama betonu arasında özel bir önlemin uygulanmadığı numuneler üzerinde bir deneysel çalışma yapmış­tır. En büyük yükün %95'ine kadar iki beton katmanı arasındaki etkileşimin yeterli olduğu belirtilmiştir. Baran [5] yalın ÖBD elemanları ile herhangi bir önlemin alınmadan yapısal kaplama betonunun oluşturulduğu numuneler üzerinde deneyler yapmıştır. Yapısal kaplama betonu içeren numunede ilk çatlak oluşumuna kadar bütünsel dav­ranışın bulunduğu, çatlama momenti ve başlangıç rijitliğinde yapısal kap­lama betonunun etkisinin bulunduğu belirtilmiştir. Buna karşın, bütünsel davranış kaybolduktan sonra yapısal kaplama betonu içeren numunede elde edilen en büyük eğilme dayanımı yalın numunedeki ile benzer olmuştur. Yönetmelik denklemlerinin gerçekleşti­rilen deneyler için daha büyük kapasi­teler tahmin ettiği belirtilmiştir. İbrahim vd. [6] yapısal kaplama betonu bulu­nan ÖBD sistemleri üzerinde üç nokta eğilme deneyleri gerçekleştirmiştir. İki farklı yüzey pürüzlülüğü ve üç farklı yü­zey ıslaklık durumu (kuru, ıslak ve göl­lenmiş durumlar) deneysel çalışma­nın değişkenleridir. İki beton katmanı arasında kenetlenmenin sonuna kadar korunması ve daha büyük eğilme da­yanımları için pürüzlü ve ıslak yüzey kullanımı önerilmiştir.

Bu çalışmada, ülkemizde ÖBD sistemlerinde yaygın olarak kullanılan üç arayüz durumu deneysel olarak in­celenmiştir. Bunlar;

1.         Doğal yüzey pürüzlülüğü durumu (Yalın Numuneler)

2.         ÖBD üst yüzeyinin pürüzlendirildiği durum (Pürüzlendirilmiş Numune­ler)

3.         Tek sıra kayma donatısı kullanılan durum (Kayma Donatılı Numune­ler)

ÖBD elemanı ile yapısal kaplama betonu arayüzde uygulanan farklı detayların, oluşturulan döşeme sis­teminin genel eğilme davranışına etkileri İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarında (YDMLab) gerçekleştirilen eğilme deneyleri ile araştırılmıştır.

2. DENEYSEL ÇALIŞMA

İki adet 1.2 mx6.0 m boyutlarındaki ÖBD paneli birleştirilerek 2.4 m x 6.0 m ölçülerinde döşeme sistemleri oluş­turulmuştur. ÖBD üzerine, üç farklı detay kullanılarak 70 mm kalınlığında donatılı yapısal kaplama betonu dökül­müştür. Her bağlantı türü için iki adet olmak üzere toplam altı adet numune üretilmiş ve denenmiştir, Şekil 1.

Numune teorik açıklığını beş eşit par­çaya bölecek şekilde dört ara nokta­dan düşey yükleme yapılarak, eğilme deneyi icra edilmiştir. Eğilme etkisinde gerçekleşen düşey yerdeğiştirmele­rin yanında, ÖBD ile yapısal kaplama betonu arasındaki kayma ve kalkma hareketleri de izlenmiştir. üç farklı bir­leşim türü için, iki beton katmanı ara­sında kaymanın başladığı aşamadaki ortalama kayma gerilmesi hesaplana­rak karşılaştırılmıştır.

2.1. NUMUNE ÖZELLiKLERi

Genel geometrik özellikleri Şekil 1 de verilen döşeme sistemi için; ÖBD ve kompozit duruma karşı gelen kesit büyüklükleri, tek panel esas alınarak, Tablo 1 de verilmiştir. ÖBD de 1 O adet 3/8" çaplı 7 telli öngerme halatı kullanılmıştır.

TS 3233 [7] kullanılarak, ÖBD ve yapısal kaplama beton sınıfı 8S40 varsayımıyla hesaplanan teorik taşıma kapasiteleri Tablo 2 de verilmiştir. Tab­lonun son kolonunda, bu kapasitelere ulaşmak için gerekli olan deney tekil yükü verilmektedir.

Numune üretiminde kullanılan beton ve dolgu harcı için farklı yaşlarda be­ton deneyleri yapılmıştır. 28 günlük betonlarda, ÖBD için 44.54 MPa, yapı­sal kaplama betonu için 44.31 MPa ve dolgu harcı için de 42.58 MPa basınç dayanımı değerleri elde edilmiştir.

İki ÖBD arası harçla doldurulmadan önce yüzeyler temizlenmiş ve suya doygun hale getirilmiştir. Numunelerin hazırlanış sürecine ait iki fotoğraf Şekil 2'de yer almaktadır.

Kenar kalıpları oluşturulduktan sonra 0188/188 tipi hasır donatı paspayları üzerine yerleştirilmiş ve 7 cm kalınlıklı yapısal kaplama betonu dökülmüştür, Şekil 3.

2.2.YÜKLEME VE ÖLÇÜM SiSTEMLERi

Bir hidrolik verenle üretilen kuvvet uy­gun yük dağıtma kirişleri kullanılarak dört eşit parçaya bölünmüştür. Oluşan reaksiyon kuvveti yüksek dayanımlı tijler yardımıyla kuvvetli laboratuvar döşemesine aktarılmıştır. Hidrolik ve­rende oluşan kuvvet yükölçer kullanı­larak elektronik olarak kaydedilmiştir. Deney düzeneğinin şematik resmi ve bir fotoğrafı Şekil 4 de verilmiştir. Teorik açıklık L=5600 mm olarak gerçekleşmiştir. Yükleme hızı oldukça yavaş tutularak artan yükler etkisindeki davranış adım adım gözlenmiştir. Hid­rolik veren kol boyu sona geldiğinde yük boşaltılmış ve çelik plakalar ilave edilerek yüklemeye devam edilmiştir.

Numuneler üzerindeki farklı kesitlerde gerçekleşen mutlak ve göreli yerde­ğiştirmelerin kaydedilmesi için yerde­ğiştirme ölçerler kullanılmıştır. Mutlak yerdeğiştirme okumaları, her numu­neyi oluşturan iki adet ÖBD nin açık­lık ortası ile dörtte bir noktalarında ve mesnetlerde yapılmıştır. Göreli yerde­ğiştirme okumaları ise ÖBD ile yapısal kaplama betonu arasındaki göreli kay­ma ve kalkma hareketlerini belirlemek üzere mesnet bölgelerinde yapılmıştır, Şekil 5.

Numunelerin açıklık orta kesitlerinde gerçekleşen şekildeğiştirmelerin kay­dedilmesi için şekildeğiştirme ölçerler kullanılmıştır, Şekil 5. 60 mm kapasi­teli şekildeğiştirme ölçerler farklı konumlarda temizlenmiş beton yüzeye yapıştırılmıştır.

2.3. VALiN NUMUNELER

Yapısal kaplama betonu doğal pü­rüzlülüğe sahip ÖBD üzerinde oluş­turulmuştur. Deney öncesinde, bu numunelerin uç bölgelerinde yapısal kaplama betonunun ÖBD den ayrıldığı görülmüştür, Şekil 6.

Bu numuneler için gerçekleştirilen de­neylere ait iki fotoğraf Şekil 7 de ve­rilmiştir.

Yalın numunelerde elde edilen yük­açıklık ortası yerdeğiştirme eğrileri Şe­kil 8'de verilmiştir.

Grafiklerden izlenebileceği gibi, döşe­me sistemini oluşturan iki ÖBD den alı­nan sonuçlar çok benzerdir. Bu durum, iki ÖBD elemanının beraber çalıştığını, yapılan yüklemenin enine doğrultuda düzgün dağıtıldığını göstermektedir. Her iki deneyde ilk çatlak yaklaşık 170 kN da gerçekleşmiştir. Ulaşılan en bü­yük dayanımlar Numune #1 için 300 kN, Numune #2 için 280 kN olmuştur. Gidilen en büyük yer değiştirme 260 mm dir. Bu değerin teorik açıklığa ora­nı U22'ye karşı gelmektedir.

Yalın numunelerde artan düşey yükler etkisinde iki beton katmanı arasında gerçekleşen göreli kayma ve kalkma hareketleri gözle görülmüş (Bkz. Şekil 9) ve Şekil 1 O da grafik olarak verilmiştir.

Yapısal kaplama betonunun yaptığı göreli kayma ve kalkma hareketleri ilk eğilme çatlağının oluşumuyla baş­lamıştır. Kaydedilen en büyük kayma hareketi 14 mm, en büyük kalkma ha­reketi de 3.5 mm olmuştur.

Yalın numunelerde oluşan çatlaklar Şekil 11 de şematik olarak gösterilmiştir. Eğilme çatlakları yükleme noktaları ara­sında kalmıştır.

Yalın numunelerde 24 adet eğilme çatlağı oluşmuştur. En büyük yük düzeyinde gözlenen en büyük çatlak genişliği 1.6 mm, ortalama çatlak genişliği de 0.7 mm olmuştur.

2.4. PÜRÜZLENDIRILMIŞ NUMUNELER

ÖBD elemanların üst yüzeyleri üretim aşamasında basit bir düzenek kullanı­larak 6 mm derinliğinde sürekli formda pürüzlendirilmiştir. Deney öncesinde, yapısal kaplama betonu ile ÖBD ara­sında ayrılma gözlenmemiştir. Bu nu­munelere ait deney fotoğrafları Şekil 12 de verilmiştir.

Bu numunelerde elde edilen toplam düşey yük açıklık ortası düşey yer değiştirme grafikleri Şekil 13 de verilmiş­tir. Numuneleri oluşturan iki ÖBD elemanının çok benzer davranış göster­dikleri grafiklerden izlenebilmektedir.

İlk çatlak 180 kN da meydana gelmiş­tir. Bu değer, yalın numuneler için elde edilen değerlere çok yakındır. Ulaşılan en büyük dayanım yaklaşık 450 kN olmuştur. Bu değer, yalın numuneler­de elde edilen dayanımın yaklaşık 1.5 katıdır. Pürüzlendirilmiş numunelerde açıklık ortasında gerçekleşen en büyük düşey yerdeğiştirme 270 mm olmuş­tur. Bu değer açıklığa oranlandığında L/21 sonucuna ulaşılmaktadır.

Pürüzlendirilmiş numunelerde, yapısal kaplama betonuyla ÖBD arasında öl­çülen en büyük göreli kayma hareketi 0.12 mm, en büyük ayrılma hareketi de 0.06 mm olmuştur. Bu değerlerin pratik olarak sıfıra çok yakın oldukla­rı söylenebilir, Şekil 14. Bu ölçüm ve gözlemlere dayalı olarak, yapısal kap­lama betonunun deneyin sonuna kadar ÖBD ile birlikte çalıştığı söylenebilir.

ÖBD ile yapısal kaplama betonunun birlikte çalışması döşeme sisteminin düşey yük taşıma kapasitesini arttır­mış, ancak bu durum başka bir hasar madunu ortaya çıkarmıştır. 450 kN luk en büyük yük düzeyine yaklaşılır­ken, ÖBD gövdesinde kayma çatlağı oluşumu, öngerme halatlarında sınırlı sıyrılma hareketi ve iki ÖBD elemanının birleşim kesitinde çatlak oluşumu göz­lenmiştir, Şekil 15.

Pürüzlendirilmiş numunelerde gerçek­leşen çatlaklar Şekil 16 da verilmiştir. Düşey yükün artmasıyla, gerçekleşen çatlak genişlikleri de artmıştır. Toplam 20 adet çatlak oluşmuştur. Bazı çatlakların ilerleme biçimlerini gösteren fotoğraflar Şekil 17 de veril­miştir. En büyük yük düzeyinde gözle­nen en büyük çatlak genişliği 3.4 mm, ortalama çatlak genişliği de 1.3 mm olmuştur.

2.5. KAYMA DONATILI NUMUNELER

Doğal pürüzlülüğe sahip ÖBD ler ile yapısal kaplama betonu arasındaki kenetlenmeyi artırmak üzere, ÖBD ler arasındaki cepe yerleştirilen harç içeri­sine <p 14 kayma donatıları ekilmiştir. Bu elemanlar, hasır donatı yerleştirildikten sonra şaşırmalı olarak kıvrılmıştır.

Bu numunelerde de deney öncesinde ÖBD ile yapısal kaplama betonu ara­sında köşe bölgelerde yoğunlaşan ayrılmalar gözlenmiştir, Şekil 18. Köşe bölgeler, ekilen kayma donatısı etkisi­nin olmadığı alanlara karşı gelmekte­dir.

Bu numunelerde elde edilen toplam yük açıklık ortası düşey yerdeğiştirme ilişkileri Şekil 19'da verilmiştir. Diğer dört numuneye benzer olarak, ÖBD'de ilk eğilme çatlağı yaklaşık 170 kN'da oluşmuştur. Yapısal kaplama betonu tabakasında kaymanın belirgin ola­rak gözlendiği yük seviyesi Numune #5 de 240 kN, Numune #6 da 207 kN olarak gerçekleşmiştir. Her iki deneyde de ulaşılan en büyük daya­nımlar yaklaşık 300 kN dur. Döşeme sistemini oluşturan iki ÖBD elemanı benzer davranış göstermiştir. Yük-yer-değiştirme ilişkilerinin genel şekli yalın numunelere benzemektedir. Açıklık ortasıda ulaşılan en büyük yerdeğiştir­me 250 mm (L/23) olmuştur.

Kayma donatılı numunelerde ÖBD elemanları ile yapısal kaplama betonu arasında gerçekleşen göreli kayma ve ayrılma hareketleri artan yükler için öl­çülmüş ve oluşan grafikler Şekil 20'de verilmiştir. Oluşan davranış yalın nu­mune durumuna benzemektedir. En büyük yük etkisinde gerçekleşen kay­ma hareketi 19 mm, kalkma hareketi de 6 mm olmuştur.

Kayma donatılı numunelerde toplam 24 adet çatlak meydana gelmiştir, Şekil 21. En büyük yük düzeyinde olu­şan en büyük çatlak genişliği 5 mm, ortalama çatlak genişliği de 1.5 mm olmuştur.

3. DENEY SONUÇLARININ KARŞI­LAŞTIRILMASI VE YORUMLANMASI

üç farklı arayüz detayı durumu için elde edilen toplam yük-orta nokta düşey yerdeğiştirme ilişkileri Şekil 22'de birlikte verilmiştir. Tüm numunelerde ilk çatlama yükü yaklaşık 170 kN ci­varında gerçekleşmiştir. Hesapla be­lirlenen teorik çatlama yükü 123 kN değeri de grafikte yatay siyah kesikli çizgi ile gösterilmiştir. İlk çatlamadan sonra numuneler farklı davranış gös­termiştir. Kayma donatılı ve pürüzlen­dirilmiş numuneler aynı eğimle devam ederken, yalın numunelerde çatlama yükü civarında yerdeğiştirme artmıştır. Kayma donatılı numunelerde, yapısal kaplama betonunun belirgin kayma hareketi gözlendikten sonra dayanım ani olarak düşmüş ve yalın numune grafiğine benzer bir davranış oluşmuş­tur. Teorik taşıma gücüne karşı gelen 351 kN değeri de grafik üzerinde yatay kesikli turuncu çizgi ile gösterilmiştir. Sadece pürüzlü numunelerde teorik eğilme kapasitesinin üzerine çıkıldığı görülmektedir.

Yapısal kaplama betonu ile ÖBD ara­sındaki yatay kayma gerilmesi, iki beton katmanının kenetlenmesinin bo­zulmaya başladığı aşamaya kadar (1) Denklemiyle hesaplanabilir. Bu denk­lemde; "h yatay kayma gerilmesini, T kesite etkiyen kesme kuvvetini, S kesit statik momentini, 1 kesit atalet mo­menti, bwi etkileşim yüzeyi genişliğini göstermektedir.

Üç farklı arayüz durumunda, yapı­sal kaplama betonunda göreli kayma hareketinin başladığı aşamaya kadar hesaplanmış arayüz kayma gerilmeleri Şekil 23'de verilmiştir. Gerçekleşen en büyük kayma gerilmeleri yalın durum için 0.2 MPa, kayma donatılı durum için 0.3 MPa ve pürüzlendirilmiş du­rum için 0.50 MPa olmuştur.

Açıklık orta kesitte, yapısal kaplama betonu üst yüzeyine yapıştırılan şekil­değiştirme ölçerden alınan beton birim kısalmaları Şekil 24'de verilmiştir.

Ulaşılan en büyük beton birim kısal­maları; yalın durumda 0.0004, kayma donatılı durumda 0.0013, pürüzlendi­rilmiş numunelerde ise 0.0028 olarak gerçekleşmiştir. Yalın ve kayma do­natılı numunelerde yapısal kaplama betonu ÖBD den ayrıldıktan sonra iki beton katmanı ayrı çalışırken, pürüz­lendirilmiş numunede deney sonuna kadar kesit bütünlüğü korunmuştur. Bu sebeple, açıklık ortasında kesit üst liflerinde betonda ezilme başlangıç se­viyesine gelinmiştir.

4. SONUÇLAR

Önüretim boşluklu döşeme elemanı ile yapısal kaplama betonu arasındaki kenetlenmeye yönelik uygulanan üç farklı detay için, gerçek boyuttaki döşeme sistemleri üzerinde eğilme deneyleri gerçekleştirilmiştir. Ulaşılan önemli sonuçlar aşağıda sıralanmıştır:

  • Tüm numuneler benzer başlangıç rijitliğine sahiptir.
  • İlk çatlamada yükü tüm numunelerde yaklaşık 170 Kn  olarak gerçekleşmiştir. Bu değer, teorik çatlama yükünün üzerindedir.
  • İlk çatlak oluşumuna kadar tüm numunelerde iki beton katmanı bütünleşik olarak çalışmıştır.
  • Yalın numunede ilk eğilme çatlağının oluşumundan sonra rijitlik düşmekte ve yerdeğiştirmeler artmaktadır. Bu aşamadan sonra yapısal kaplama betonunda göreli kayma ve kalkma hareketleri büyümektedir.
  • Pürüzlendirilmiş numunelerde, iki beton katmanı arasındaki kenetlenme deney sonuna kadar korunmuştur.
  • Sadece pürüzlendirilmiş numunelerde teorik taşıma gücünün üzerine çıkabilmiştir.
  • Emniyetle aktarılan kayma gerilmeleri; yalın (pürüzsüz yüzey) durumda 0.20 MPa, kayma donatılı (pürüzsüz yüzey) durumda 0.30 MPa, pürüzlendirilmiş (kayma donatısız) durumda 0.50 MPa olarak gerçekleşmiştir.
  • Kayma donatılı numunelerde uygulanan detayda, kayma donatısı yerleştirildiği cep çevresinde etkili olmuştur. Bu numunelerde, iki beton katmanı arasındaki kenetlenme gerilmesi yalın duruma göre yaklaşık %50 artmıştır. Kayma donatılarının önüretim boşluklu döşemelerin tüm birleşim kesitlerine uygulanması durumunda, bu yöntemin daha etkili olabileceği öngörülmektedir.
  • Pürüzlendirilmiş numunelerde (pürüz derinliği 5-6 mm) elde edilen sonuçlar, literatürlerde verilen 0.50  MPa yatay kayma gerilmesi sınır değeriyle uyuşmaktadır.
  • Pürüzlendirilmiş numunelerde eğilme kapasitesine yaklaşıldığında gövde çatlağı, öngerme kayıpları ve birleşim bölgesinde ayrılma gibi hasarlar oluşmaya başlamıştır.

 

Bu çalışmanın devamında üretilen dört yeni numunede pürüzlendirilmiş yüzey ve kayma donatısı birlikte kullanılmıştır. Deneyler tamamlandığında, sonuçları bu satırlardan paylaşılacaktır.

 

KAYNAKLAR

  1. Scott NL. Performance of precast prestressed hollow core slab with composite concrete topping. PCI J 1973;18(2):64-77.
  2. ACI Building code requirements for structural concrete ınstitute:2005.
  3. Girhammar UA, Pajari M. Tests and analyses on shear strength of composite slabs of hollow core units and concrete topping. Constr Build Mater 2008;22:1708-1722.
  4. Ajdukiewicz A, Kliszczewicz A, Weglors M. Experimental study on the effectiveness of interaction between pre-tensioned hollow-core slabs and concrete topping. Architecture Civil Engineering Environment 2008;1:57-66.
  5. Baran E. Effects of cast-in-place concrete topping on flexural response of precast concrate hollow-core slabs. Eng Struct 2015;98:109-117.
  6. İbrahim IS, Elliott KS, Abdullah R, Kueh ABH, Sarbini NN. Experimental study on the shear behavior of precast concrete hollow core slabs with concrete topping Eng Struct 2016;125:80-90.
  7. TS 3233 Öngermeli Beton Yapıların Hesap ve Yapım Kuralları, Şubat 1979, Türk Standartları Enstitüsü.

 

TEŞEKKÜR

Türkiye Prefabrik Birliğinin desteklediği bu araştırma; İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisinde, bir AR-GE projesi olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın her aşamasındaki değerli katkılarından dolayı İnş. Müh. Günkut Barka ve İnş. Yük. Müh. Hakan Ataköy e numunelerin üretimini yapan Yapı Merkezi Prefabrikasyon A.Ş. ne, deneyleri gerçekleştiren İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarı (YDMLab) na ve katkı sağlayan tüm öğrencilerimize teşekkür ederiz.

 

SİTEYE ALINDIĞI KAYNAK;

Türkiye Prefabrik Birliği / Beton Prefabrikasyon dergisinin Kasım 2017 124. sayısından alınmıştır.

Paylaş

Yorum Yapın

Bizi Arayın Bize Ulaşın