Loading

Önüretimli Betonarme Yapıların Moment Taşıyan Kiriş-Kolon

Birleşimlerinde Yenilikçi Yaklaşımlar Üzerine Literatür Çalışması

 

LITERATURE REVIEW ON THE INNOVATIVE APPROACHES FOR MOMENT CARRYING BEAM-COLUMN CONNECTIONS OF PRECAST CONCRETE

STRUCTURES ABSTRACT Precast concrete structures have significant advantages such as material and labor quality and fast assembling

features when compared with cast-inplace reinforced concrete structures. Economy, easy and inspected construction carried out independently from the seasonal climate changes are the main factors, which exponentially increase the interest day by day for the precast structures. Some moment transferring and non-transferring details for beam column connections of precast concrete structures are given in Turkish Earthquake Design Code (2018). There is a certain need for concrete pouring and steel welding at construction site for the beam-column connectionscalled as wet at top and welded at bottom (MAB3). The widespread use of moment transferring dry connections which are practical, economical, plastic deformation consumer and replaceable, definitely contributes to the development of the prefabrication industry. In this study, a detailed literature review was conducted on the innovative approaches proposed for beam-column connections of precast concrete and steel structures. There is a limited study in the literature on fuse elements having replicability feature for the use in dry connections. Those limited studies have concluded that the application of steel and other alloys used in dry connections, considerably improved the earthquake performance of precast structures. Several wet and hybrid type beam-column connections showed that the yield drift levels varied in the range of 1.0 to 1.5 %, where dry connections demonstrated 50 % more ductile behavior than that of the hybrid connections. Moreover, it should be noted that the stiffness variation of the connection is independent from the type of the beam-column connection.

ÖZET

Önüretimli betonarme yapılar; malzeme, üretim kalitesi ve şantiyedeki hızlı kurulum özellikleri sebebiyle yerinde dökme sistemlere göre üstünlükler içermektedir. Ekonomi, kolay ve denetimli imalat ile inşaatın mevsimsel değişkenliklerden bağımsız olarak sürdürülebilmesi gibi nedenler; önüretimli betonarme yapılara olan ilgiyi gün geçtikçe artırmaktadır. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinde (2018) moment aktaran ve aktarmayan farklı birleşim tipleri tanımlanmıştır. Moment aktaran birleşim tiplerinden uygulamada en yaygın kullanılan üstte ıslak-altta kaynaklı bağlantı (MAB3) türünde, sahada ıslak imalata ve kaynak işlemine ihtiyaç duyulmaktadır. Moment aktarabilen, kolay uygulanabilen, ekonomik, plastik şekildeğiştirmeleri üzerinde toplayan ve gerektiğinde deprem sonrasında değiştirilebilen kuru birleşim türlerinin yaygınlaşması beton prefabrikasyon sektörünün gelişimine önemli katkı sağlayacaktır. Bu çalışmada, önüretimli betonarme ve çelik yapılarda kiriş-kolon birleşim bölgeleri için önerilen yenilikçi yaklaşımlar üzerine bir literatür derlemesi yapılmıştır. Kiriş-kolon bağlantılarında kuru birleşimi sağlayan ve değiştirilebilme özelliği olan sigorta elemanların çalışıldığı az sayıda kaynağa ulaşılabilmiştir. Bu çalışmalarda, çelik veya alüminyum elemanlar kullanılarak uygulanan kuru birleşimlerin önüretimli yapıların deprem performansı üzerindeki olumlu etkileri ortaya konmuştur. Farklı ıslak ve hibrit kiriş-kolon bağlantılarında akmaya karşı gelen göreli ötelenme oranının %1.0~%1.5 seviyelerinde olduğu ve kuru birleşimlerin hibrit birleşimlere göre %50 daha sünek davrandığı görülmüştür. Rijitlik değişiminin birleşim tipinden bağımsız olduğu belirtilmiştir.

LİTERATÜR ÇALIŞMASI

Deprem enerjisinin tüketimine katkı sağlayan değiştirilebilir bağlantı elemanları (sigorta elemanlar), taşıyıcı sistemin önüretimli betonarme kiriş ve kolonlarında hasar oluşumunu önleyebilen ya da önemli ölçüde azaltabilen yapısal elemanlardır. 1999 yılında California Üniversitesi San Diego’da (UCSD) tamamlanan PRESS (Precast Seismic Structural Systems) projesi [1], önüretimli betonarme sistemlerin birleşim bölgelerinde çelik bağlantı elemanlarının kullanımı konusunda önemli sonuçlar ortaya koymuştur. Bu yazıda, önüretimli betonarme ve çelik yapılarda kiriş-kolon birleşim bögeleri için literatürde önerilen yenilikçi yaklaşımlar üzerine bir derleme yapılmıştır. Wang ve diğ.(2018) [2], üzerinde boğumların bulunduğu alüminyum malzemeden imal edilmiş “bambu tipi” enerji tüketimi sağlayan elemanlar geliştirmiştir. Boğumlu eleman daire kesitli tüp ile çevrelenmiştir, Şekil 1. Bu tür elemanlar, değiştirilebilir özelliklerinden dolayı diğer çalışmalarda da ifade edildiği gibi sigorta eleman olarak adlandırılmıştır. Önüretimli yapı elemanlarının birleşiminde kaynaklı imalata ve yerinde dökme beton kullanımına ihtiyaç duyulmayan ekonomik ve güvenilir bir birleşim türü olarak önerilmektedir. Bambu tipi elemanlar üzerinde gerçekleştirilen çok sayıdaki yorulma deneyi sonucunda; elemanı çevreleyen tüp ve eleman üzerindeki boğumlar sayesinde burkulma davranışında önemli iyileşmeler ve kararlı çevrimsel davranışlar gözlenmiştir. Çalışma kapsamında boğum aralıkları, sayıları ve boğum ile çevreleyen tüp arasındaki mesafe gibi parametreler esas alınarak sayısal analizler gerçekleştirilmiş ve sonuç olarak boğumlu elemanın temas koşullarını tahmin edebilen analitik model geliştirilmiştir. Deneysel ve sayısal çalışmalar sonucunda bambu elemanların mevcut ve yeni inşa edilecek yapıların deprem davranışını önemli ölçüde iyileştirebilen sürdürülebilir nitelikli bir eleman olarak kullanılabileceği ifade edilmiştir.

Richards ve Oh (2019) [3] moment çerçevelerinde kullanılabilecek değiştirilebilir sigorta elemanlar geliştirmiştir. Çelik elemanların alt ve üst kesitlerinde yer alan levhalar kiriş elemanda özellikle hasarın engellenmesini sağlayacak biçimde azaltılmış kesit geometrisine dayalı olarak tasarlanmıştır, Şekil 2. İncelenen birleşim tipi 7 adet ölçekli numune üzerinde test edilmiştir. Elemanın geometrisi, yerdeğiştirme, dayanım kapasitesi ve birleşim rijitliği gibi önemli yapısal büyüklükler deneysel çalışma kapsamında incelenmiştir. Deney sonuçları, önerilen tasarımın 0.06-0.10 rad. dönme seviyesinde sigorta elemanda yırtılma ve dayanım kaybı olmadan çalıştığını göstermiştir. Birleşim elemanında pekleşme akma dayanımının 1.39-1.75 katı olarak gerçekleşmiştir. Çalışma sonucunda, birleşimin tam rijit davrandığı ancak kiriş ile kolon kesit boyutlarına ve sigorta elemanın yapısal özelliklerine karar verilebilmesi için, gerçek boyutlu numuneler üzerinde deneylerin tekrarlanması gerektiği belirtilmiştir. Kang ve Lee (2013) [4] önüretimli yapıların kiriş-kolon birleşimlerinde öngermeli ve bulonlu bir birleşim sistemi önerisi getirmiştir, Şekil 3. Beş adet ölçeksiz kiriş-kolon birleşimi deprem benzeri yük etkisinde test edilmiştir. Deneysel çalışmanın en önemli değişkenleri öngermenin varlığı ve gömülü bulonların çapı olarak sıralanabilir. Ankraj bulonlarının akmasının sağlanması ile birleşim bölgesinde önemli miktarda sismik enerjinin tüketilebileceğini göstermiştir. Deneyler, birleşim bölgesinde yer alan öngermeli bulon, ankraj bulonu, çelik blok ve beton elemanlar gibi farklı mekanizmalar arasında yük paylaşımının uygun şekilde gerçekleştiğini de göstermiştir.

Önerilen birleşim yönteminin yeterli sismik performansı gösterdiği, yeterli yerdeğiştirme sünekliğine sahip olduğu ve kiriş-kolon birleşimleri için etkin bir yöntem olduğu belirtilmiştir. Rodgers ve diğ. (2008) [5] HF2V isimli bir sönümleyici birleşim elemanının sismik performansını belirlemek için deneyler yapmıştır, Şekil 4. Kurşunun deformasyonu ile enerji tüketiminin gerçekleştiği elemanların, dışarıdan kiriş-kolon birleşimine yerleştirilebilme ve deprem sonrasında yenisiyle değiştirilebilme özelliği bulunmaktadır.

% 4 göreli öteleme seviyesine kadar sürdürülen tersinir tekrarlı deneyler, HF2V elemanının kararlı çevrimsel davranış sergilediğini ve verimli enerji tüketim mekanizması olarak kullanılabileceğini göstermiştir.

HF2V akmaya daha düşük yerdeğiştirme seviyelerinde ulaştığı için, yumuşak çelikten yapılmış diğer elemanlara göre enerji tüketme özelliği bakımından daha iyi bir performans sergilemiştir. Deneyler, cihazın artık dayanımının çok küçük olduğunu ve önerilen birleşimin geri çağırılabilme özelliğinin olduğunu göstermiştir. Li ve diğ. (2020) [6] önüretimli yapıların kiriş-kolon birleşimlerinde kullanılmak üzere değiştirilebilir özelliği bulunan çelik birleşim elemanı geliştirmiştir, Şekil 5.

Birleşim elemanın tasarımında; plastik mafsal oluşumuna izin verilen bölgede yüksek enerji tüketim kapasitesinin sağlanabilmesi için, düşük akma dayanımlı parçalar (LYP 100 türü çelik) kullanılmıştır. Çalışmada bu parçaların kalınlıklarının ve uzunluklarının genel performansa etkisi tartışılmıştır. Özel birleşim bölgesi konvansiyonel monolitik birleşim ile karşılaştırıldığında, daha kısa sürede ve kalite kontrollü olarak üretildiği söylenebilir. Deney sonuçları; değiştirilebilir aparatın kullanıldığı birleşimlerin yerinde dökme imalata göre çevrimsel performans, süneklik, rijitlik ve enerji tüketim özelliği açısından çok daha etkin olduğunu göstermiştir. Plastik mafsal oluşumuna izin verilen parçada eleman boyunun artması ile dayanımda azalma meydana gelirken enerji tüketiminde artış olduğu görülmüştür. Birleşim aparatının kalınlığının artmasıyla dayanım artışı sağlanırken enerji tüketiminin azaldığı görülmüştür. Khoo ve diğ. (2013) [7] hareketli mafsallı birleşim (SHJ) adını verdikleri birleşim detayının performansını irdelemek için 10 adet deney gerçekleştirmiştir. Birleşim detayının eğilme kapasitesi, yay elemanı ve simetrik olmayan sürtünmeli bağlantıların dayanımlarının bileşkesiyle oluşan kuvvet çifti ile sağlanmaktadır. Pozitif moment bölgesinde kullanılan yay elemanı, birleşim bölgesine geri çağırılma özelliği kazandırması nedeniyle diğer metal sönümleyicilere göre önemli bir üstünlük sağlamaktadır, Şekil 6. Statik karakterli ve dinamik benzeri yükleme etkisinde gerçekleştirilen deneylerde numunelerin birbirlerine çok benzer kararlı davranış sergilediklerini gözlenmiştir. Yakın fay etkisinin temsil edildiği deneylerde SHJ birleşiminin dayanımında % 20 mertebesinde azalım görülmüştür. Hareketli mafsallı birleşim bölgesinin bir parçası olan yay eleman, betonarme döşemede oldukça az hasar oluşmasını sağlamış ve kiriş-kolon birleşimine kendini merkezleme özelliği kazandırmıştır. Khoo ve diğ. (2013) [8], geliştirdikleri SHJ birleşim sisteminin on katlı çerçevenin davranışına etkisini irdelemek amacıyla analitik çalışmalar yapmıştır. Birleşim bölgesindeki simetrik olmayan sürtünme yüzeyleri sayesinde büyük dönmelere karşın az hasarın oluştuğu belirtilmiştir. Hareketli mafsallı birleşim bölgesinde yay eleman kullanımının yapının kendini merkezleme özelliklerini % 40 artırdığını ve artık yerdeğiştirme seviyelerini % 0.1 ile sınırlı tuttuğunu göstermiştir.

Wolski ve diğ. (2009) [9] önüretimli çerçeve tipi yapıların kiriş-kolon birleşimlerinde uygulanabilecek birleşim yöntemi önerisinde bulunmuştur. Önerilen birleşim detayının iki temel bileşeni vardır. Bunlardan birincisi birleşim bölgesinin alt liflerinde enerji tüketimi sağlayan ve etkilerin kat döşemesine aktarılmasını engelleyen sürtünme esaslı elemandır. Diğeri ise yapı elemanlarına kendini merkezleme özelliği kazandıran ve kiriş eksenine paralel doğrultuda konumlandırılmış öngerme halatlarıdır, Şekil 7.,

7 adet % 60 ölçekli numune üzerinde gerçekleştirilen deneyler birleşim detayının düşük seviyede elastik olmayan deformasyon istemi olduğunu göstermiştir. Önerilen birleşim detayının sahada montajı için herhangi bir kaynaklama işlemine gereksinim duyulmamaktadır. Büyük ölçekli deney numuneleri üzerinde birleşim bölgesinin performansının irdelenmesi için, tersinir tekrarlı yük çevrimleri etkisinde kapsamlı bir deneysel çalışma gerçekleştirilmiştir. Deney sonuçları BFFD isimli cihazın güvenilir olarak enerji tüketimi sağladığını ve tasarım depremi etkisinde hasar almadan elastik davranış sergilediğini göstermiştir. Ghayeb ve diğ. (2017) [10] aktif deprem bölgelerinde kullanılmak üzere önüretimli betonarme çerçeveler için yeni bir hibrit birleşim geliştirilmeyi amaçlamıştır. Önerilen birleşimin en büyük avantajı “sökülebilirlik” özelliğidir. Kiriş-kolon birleşiminde, kiriş içerisine gömülü çelik levha kolon birleşim bölgesine doğru uzanmak tadır. Kolon elemanların merkezinde tüp kesitli çelik profiller yer almaktadır. Kolon birleşim bölgesinde, üst ve alt kat kolonlarından dışarıya doğru uzanan tüp kesitler birbirinin içerisine geçecek biçimde tasarlanmıştır, Şekil  8. Bu bölgede birleşecek olan tüp profillere, her iki istikametteki kiriş eksenleri doğrultusunda birbirine dik olacak şekilde levhalar kaynaklanmış ve yarıklar açılmıştır.

Üst ve alt kat kolonlarının birleşiminde, kiriş yüksekliği boyunca beton kullanılmamıştır. Kiriş içerisine gömülü ve kolon birleşim bölgesine doğru uzanan çelik levha, tüp kesit üzerine kaynaklanmış olan levhalara yüksek dayanımlı bulonlar aracılığıyla bağlanmaktadır. Birleşim bölgesinin eğilme momenti kapasitesini arttırmak üzere kiriş alt ve üst yüzlerine köşebentler konumlandırılmıştır. Köşebentler birbirlerine karşılıklı olarak geçirilen rodlar ile bağlanmak suretiyle montaj tamamlanmıştır. Çalışmada, çerçeve ara katına ait bir dış kolon-kiriş birleşimini temsil etmek üzere iki önüretimli ve iki monolitik betonarme birleşim çevrimsel yük etkisi altında % 9 göreli ötelenme seviyesine kadar test edilmiştir. Hibrit birleşimin yer aldığı numunelerde deney sırasında % 4.5 göreli öteleme seviyelerine kadar herhangi bir oyulmanın gözlenmemesi, önerilen birleşim; plastik mafsal oluşumu, çatlak gelişimi ve kayma deformasyonu bakımından önemli üstünlüklerinin olduğunu ve sismik yükler etkisinde yeterli dayanıma sahip olduğunu göstermiştir. Deneyler, önüretimli betonarme kiriş-kolon birleşimlerine ait kuvvet-yerdeğiştime ilişkilerinin kararlı davranış sergilediğini ve monolitik birleşime göre hasar dağılımının azaldığını ve enerji tüketiminin önemli ölçüde arttığını göstermiştir. Choi ve diğ. (2013) [11] çerçevenin bir bölümünü temsil eden bir adet monolitik ve dört adet önüretimli toplam beş adet ½ ölçekli kiriş-kolon birleşimini sismik etkiler altında test etmiştir. Önerilen birleşim detayı, özel tasarlanmış çelik birleşim araçları ve mühendislik özellikleri geliştirilmiş çimento esaslı kompozit (ECC) malzemenin beraber kullanımıyla teşkil edilmiştir, Şekil 9. Üretim aşamaları; i) Önüretimli kolon yerleştirildikten sonra önüretimli kirişin kolon çelik bağlantı elemanına bulonlanması. ii) Döşemelerin aynı çelik aparata bağlanması iii) Bulonlara başlangıç ön germesi verilerek düğüm noktasının rijitlik ve sismik performansının artırılması iv) ECC malzemenin tüm düğüm noktalarına uygulanması, olarak sıralanabilir.

Kiriş donatıları, plastikleşmenin özellikle kiriş üzerinde oluşmasını sağlayacak ve düğüm noktasında oluşması muhtemel doğrusal olmayan kayma kuvveti istemlerini karşılayacak şekilde tasarlanmış ve detaylandırılmıştır. Deney sonuçlarına göre, sistemin göçme mekanizmasını kirişlerin kontrol ettiği ve önerilen yöntemin uygulandığı önüretimli elemanlarda ulaşılan düğüm noktası dayanımının monolitik elemanlardan % 15 daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. ECC malzemenin kullanıldığı numuneler, malzemenin çekme deformasyon kapasitesi ve çelik plakanın akması nedeniyle iyi bir süneklik sergilemiştir. Deneylerde dayanım azalması oluşmadan % 3.5 göreli kat ötelemelerine ulaşılmıştır. Wu ve diğ. (2020) [12] modüler önüretimli yapı imalatında kullanılabilecek çelik kiriş betonarme kolon birleşimi önerisinde bulunmuş ve önerilen birleşimin sismik performansını araştırmıştır. Kaynaklı, bulonlu ve kaynaklı-bulonlu (hibrit) birleşim olmak üzere üç birleşimin davranışı; elastik olmayan davranış eğilimi, hasar karakteristikleri ve sismik davranışı açısından deneysel olarak incelenmiştir. Numuneler önüretimli betonarme kolon, H kesitli çelik kiriş ve birleşim bölgesinden oluşmaktadır. Betonarme kolonun merkezinde H  kesitli çelik profil yer almaktadır,. Kiriş-kolon birleşim bölgesinde beton bulunmamaktadır. Kolon elemanların uçlarında çelik levhalar bulunmaktadır. 5) Kolonun birleşim bölgesi ile olan bağlantısı bulonlar ile gerçekleştirilmektedir. Kiriş ile birleşim bölgesi bağlantısı ise bulonlu, kaynaklı veya bulonlu-kaynaklı (hibrit) biçimde yapılabilmektedir. Tüm birleşimler, kiriş ucunda profil başlığının bağlantı levhalarındaki burkulmasını takiben eğilme taşıma gücüne ulaşmış ve iyi bir sismik performans sergilemiştir. Deneylerde, önerilen birleşimlerin kararlı çevrimsel davranış, makul bir dayanım ve rijitlik kaybı, iyi bir süneklik kapasitesi ve enerji tüketim performansı sergilediği gözlenmiştir. Birleşimlerin yerdeğiştirme sünekliği katsayısı 4’ten ve eşdeğer viskoz sönüm katsayısı 0.24’ten büyük olup, elde edilen büyüklüklerin güncel standartlarda öngörülen sınırların içerisinde kaldığı değerlendirilmiştir. 14) “Birleşimlere ait sonlu eleman modelleri oluşturulmuş ve çözümlemeleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlar karşılaştırılmış ve önerilen birleşimlerin eğilme ve kayma dayanım kapasitelerini belirlemek üzere basitleştirilmiş eşitliklerin oluşturulmasında kullanılmıştır. Zhang ve diğ. (2020) [13], çelik takviyeli lif içeren betonarme ve çelik birleşim elemanlarının farklı birleşim detayları ile bir araya getirildiği hibrit karakterli kiriş-kolon birleşim sistemi geliştirmiştir, Şekil 11.

Birleşimin sismik performansının araştırılması amacıyla bir çerçevenin iç düğüm noktalarını temsilen 6 adet tam ölçekli önüretimli betonarme birleşim ile bir adet monolitik birleşim çevrimsel yükleme etkisinde test edilmiştir. Önerilen birleşimlerin daha yüksek ve tatmin edici dayanıma, yavaş rijitlik kaybına ve daha fazla enerji tüketim kapasitesine sahip olduğu göstermiştir. Birleşimlerin kayma deformasyonu azalmış ve kayma dayanımları iyileşmiştir. Geleneksel önüretimli betonarme elemanların birleşimine kıyasla; önerilen bu birleşim hızlı imalat, yerinde dökme beton hacmindeki azalma, öngerme ve kalıp işçiliği gerekliliğini ortadan kaldırması dolayısıyla daha ekonomik bir çözüm oluşturmaktadır. Zhong ve diğ. (2019) [14], önüretimli betonarme çerçevelerin kiriş-kolon birleşimi için, çelik levhaların, bulonların ve kauçuk tabakaların yer aldığı yeni bir sistem önermiştir. Önerilen birleşimin mekanik özelliklerinin ve taşıma gücü kaybının belirlenmesi için çevrimsel yük etkisi altında deneysel çalışma yapılmış ve sonuçlar yerinde dökme bir numunenin davranışı ile karşılaştırılmıştır. Yeni kiriş-kolon birleşiminde; önüretimli betonarme kolon sürekli olup, önüretimli betonarme kirişe mesnet sağlayacak guse ile üretilmiştir. Guse basamak biçimli olup, kiriş ile gusenin birleşimi bulonlar ile gerçekleştirilmiştir. Kiriş ve guse elemanların uç bölgelerinde boyuna donatılara kaynak ile birleştirilen çelik levhalar bulunmaktadır. Levhalar arasına kauçuk tabaka ve levhalar ile bulonlar arasına esnek contalar yerleştirilerek, levhalar arasındaki temasın yükün daha iyi bir şekilde dağıtılmasını sağlayacak biçimde oluşturulması sağlanmıştır, Şekil 12.

Önerilen yeni birleşimde, kirişin üst kısmındaki birleşim şekli alt kısmındaki gibidir. Ancak bu çalışmada, uygulamada sıklıkla kullanılan kompozit döşemelerin yerleştirildiği sistemlerde olduğu gibi kiriş-kolon birleşiminin üst kısmı monolitik şeklinde üretilmiştir. Yapılan birçok araştırma önüretimli betonarme sistemlerde kullanılan bolunlu birleşimlerin, kaynaklı ve öngerilmeli birleşimlere kıyasla daha sünek, enerji tüketme yeteneğine ve montaj kolaylığına sahip olduğunu göstermiştir. 11) Kiriş-kolon ara yüzünde oluşturulan bulonlu birleşimlerde taşıma gücü kaybı genellikle birleşim bölgelerinde meydana gelmektedir. Çalışma sonuçları, önerilen birleşimin yerinde dökme birleşimle neredeyse aynı nihai eğilme dayanımına ve taşıma gücü kaybına sahip olduğunu göstermiştir. Önüretimli numune güçlü kolon-zayıf kiriş tasarım ilkesine uygun davranış sergilemiştir. Birleşimin başlangıç rijitiliği kullanılan kauçuk pullar dolayısıyla düşmüş ve birleşim yarı-rijit bir bağlantı davranışı sergilemiştir. Esmaeili ve Ahooghalandary (2020) [15], kirişin alt kısmında kuru üst kısmında yarı-monolitik olan birleşim tipi önermiştir, Şekil 13.

Kuru birleşimler, uygulama hızı açısından elverişli olmakla birlikte yüksek süneklik istemleri açısından yetersiz kalabilmektedir. Altta kuru üstte ıslak birleşim türleri imalat açısından iskeleye ihtiyaç duyulmayan ancak oluşturulması kuru birleşimlere göre daha uzun zaman alan birleşimlerdir. Her iki yöntemde de yük aktarımının rahat sağlanabileceği geniş temas yüzeyleri bulunmamaktadır. Çalışma kapsamında, kiriş-kolon birleşimleri için iki farklı yöntemin kombinasyonu olarak moment çerçevelerine ait birleşimler için etkin ve pratik bir yöntem önerilmiştir. Bu amaçla, yapının dış aksını temsilen 2/3 ölçekli numuneler yerinde dökme ve önüretimli olarak imal edilerek tersinir çevrimsel yükler etkisinde test edilmiştir. Birleşimin tasarımı, çevrimsel yükleme etkisinde kuru birleşim parçalarının elastik kalması, yüksek süneklik için plastik mafsalın önüretimli betonarme kirişte oluşması yaklaşımıyla yapılmıştır. Deneylerden elde edilen sonuçlar, önerilen birleşim yönteminin yerinde dökme birleşime göre daha fazla yük taşıma kapasitesine, enerji tüketebilme ve süneklik özelliğine sahip olduğunu göstermektedir. 16) Önerilen birleşim yönteminin güncel standartlarda öngörülen gereksinimleri sağladığı değerlendirilmiştir. Sonlu eleman çalışmaları, beton dayanımında ve eksenel yük seviyesindeki artışın sırasıyla birleşim yük taşıma kapasitesini ve dayanım azalmasını arttırdığını göstermiştir. Yüksel ve diğ. (2015) [16] dış aks kiriş-kolon birleşimini temsilen normal dayanımlı beton ile üretilmiş konut tipi ve endüstri tipi yapılarda geçerli olmak üzere iki farklı birleşim türü test etmiştir, Şekil 14.

Endüstriyel tip birleşimlerde kuru ve ıslak birleşim teknikleri kullanılırken, konut tipi birleşimlerde ıslak birleşim tekniği tercih edilmiştir. Oluşturulan deney numuneleri çevrimsel yerdeğiştirme etkisinde test edilmiş ve birleşimler dayanım, rijitlik ve süneklik özellikleri açısından değerlendirilmiştir. Bu testlerden elde edilen gözlem ve sonuçlar doğrultusunda birleşimler güncellenmiş ve geliştirilen birleşim tipleri için yeni numuneler oluşturularak test edilmiştir. Endüstriyel ve konut tipi birleşimler, % 2 yapısal ötelenme seviyesine kadar kararlı yük-yerdeğiştirme ilişkileri ve yüksek enerji tüketimi sergilemiştir. Kritik kesitlerde belirgin seviyede oyulma ve bozulma % 3 ötelenme seviyesinde ortaya çıkmıştır. Li ve diğ. (2019) [17] önüretimli yapıların kiriş-kolon birleşimlerinde kullanılmak üzere kendini merkezleme özelliğine sahip sönümleyicili bir birleşim detayı önermiştir, Şekil 15. 12)

Geri çağırılma özelliği olan birleşimler üzerinde yapılan birçok araştırma, bu tip sistemlerin enerji tüketiminin düşük olduğunu göstermiştir. Birleşimde, kendini merkezleme özelliğini sağlayan ve kiriş ile kolon elemanların pratik ve sıkı bir şekilde bağlantısına olanak veren ardgerme tendonları kullanılmıştır. Kesme kuvvetinin kolona aktarımı için, üzerine kayma elemanları kaynaklamış bir levha kolon yüzüne ankre edilmiştir. Kiriş kesitinin orta yüksekliğinde bir kayma rodu bulunmaktadır. Birleşimde, kayma rodu kolon yüzündeki kayma elemanlarına bağlanabilecek ve büyük yerdeğiştirme değerlerine ulaşıldığında kesme kuvvetinin güvenli bir şekilde aktarımının sağlanması için ihtiyaç duyulacak kayma ve dönme hareketini gerçekleştirebilecek şekilde tasarlanmıştır. Kirişin alnına, betonda oluşabilecek bölgesel hasarları azaltmak veya tamamen önlemek için, çelik levhalar, kirişin ön ve arka yüzüne ise çelik bağlantı elemanları yerleştirilmiştir. Sönümleyiciler bu bağlantı elemanları ile kolon yüzündeki çelik levha arasına, kiriş kesitinin üst ve alt noktalarına yerleştirilmektedir. Sönümleyicilerde düzlem dışı burkulmanın önlenmesi için dairesel delikli bir yapı tercih edilmiştir. 15) İki katlı ve iki açıklıklı bir çerçevenin; yalın, kendini merkezleyen ile kendini merkezleyen ve sönümleyicilerin bulunduğu durumlarına karşılık gelen nümerik modelleri oluşturulmuş ve zaman tanım alanında doğrusal olmayan çözümleri gerçekleştirilmiştir. Histeretik sönümleyicilerin çerçevenin enerji tüketim performansına önemli ölçüde katkısının olduğu görülmüştür. Önerilen yöntemin etkinliğinin ve davranışının daha iyi anlaşılması için ileriki dönemlerde deneysel çalışmaların yapılması gerektiği belirtilmiştir. Lu ve diğ. (2018) [18] U-şekilli donatılar ve ECC (mühendislik özellikleri geliştirilmiş çimento esaslı kompozit) malzemeleri kullanılarak; kalıp, kaynak ve bulonlama ihtiyacını ortadan kaldıran kiriş-kolon birleşim detayı önermiştir. Islak birleşim tipindeki bu bağlantı detayında kiriş üst donatısı sürekli olarak teşkil edilmiştir. Kiriş alt boyuna donatılarının kenetlenmesi için donatılar kolon yüzünde 90° bükülmektedir, Şekil 16.

Kiriş-kolon arasındaki gerilme aktarımının etkinliğini sağlamak ve aderans sıyrılmasını önlemek üzere U şeklinde düzenlenen donatılar kullanılmıştır. Önerilen bağlantı detayı, yüksek dayanımlı beton ve ECC ile ayrı ayrı değerlendirilmiştir. 5 adet önüretimli ve 2 adet monolitik kiriş-kolon birleşimi, iç ve dış birleşimleri temsil etmek üzere, önerilen yöntem ile düzenlenmiş ve tersinir tekrarlı yüklemeye maruz bırakılmıştır. Yüksek dayanımlı betonla üretilen bağlantı detayının yerinde dökme beton kullanılan duruma göre çevrimsel davranış, rijitlik azalması ve enerji tüketme kapasitesi bakımından daha iyi bir davranışı sergilediği; ancak yük taşıma kapasitesi ve süneklik açısından daha küçük değerler aldığı belirlenmiştir. Önerilen bağlantı detayının yük taşıma kapasitesi ve sünekliği, ECC nin kullanıldığı numunelerde yerinde dökme beton kullanılan numunelere göre önemli ölçüde iyileşmiştir. Deprem performansının yeterli olması nedeniyle, deprem bölgelerinde kullanılabileceği belirtilmiştir. Lu ve diğ. (2019) [19] çift kapsüllü önüretimli kiriş-kolon birleşimlerini test ederek sismik performansını incelemiştir, Şekil 17.

Çalışma kapsamında ele alınan değişkenler kapsül tipi, birleşime ait montaj uzunluğu ve geçiş donatısının çapı olarak seçilmiştir. 6 adedi önüretimli, biri de monolitik olmak üzere toplam 7 adet birleşim detayı tersinir tekrarlı yükleme etkisinde test edilmiştir. Deney sonuçlarına göre, önüretimli numunelerde monolitik numuneyle benzer yük taşıma kapasitesi elde edilmiş, geçiş donatısının çapı 16 mm’den 18 mm’ye çıkarıldığında taşıma kapasitesinde % 20.4 artış gözlenmiştir. Göçme durumunda, önüretimli numuneler monolitik numunelerden daha küçük deformasyon sergilemiştir. Önüretimli numunelerin süneklik ve deformasyon kapasitesi birleşimin montaj uzunluğunun artmasıyla yükselmiştir. Ortalama yerdeğiştirme sünekliği önüretimli numuneler için 5.00 ile 6.38 arasında değişirken monolitik numunede 5.26 olarak gerçekleşmiştir. Manşondaki yivler sünekliğe olumsuz etki etmiştir. Sönümlenen nihai kümülatif enerji monolitik numuneye göre % 41 daha az olmuştur. Montaj uzunluğu 0’dan 425 mm’ye çıkartıldığında, enerji yutma kabiliyeti % 22.8’den % 33.2’ye çıkmıştır. Geçiş donatısının çapı 16 mm’den 18 m’ye çıkartıldığında ise enerji yutma kapasitesi % 64.8 oranında artmıştır. Gou ve diğ. (2019) [20] yüksek performanslı elyaf takviyeli çimento esaslı kompozitler (HPFRCCs) sınıfına giren, az büzülen mühendislik özellikleri geliştirilmiş çimento esaslı kompozit malzemelerin (LSECC) U kesitli kabuklar şeklinde önüretimli birleşimlerde betonla beraber kullanımı ile kompozit bir düğüm noktası tasarlamıştır, Şekil 18.

Dördü önüretimli biri de monolitik olmak üzere toplam 5 adet kiriş-kolon birleşimi tersinir tekrarlı yükleme etkisinde denenmiştir. Çalışmada, bindirme uzunluğu, enine ve boyuna donatı oranları değişken olarak dikkate alınmıştır. Deney sonuçları, önerilen birleşimin gerekli sismik performansı sağladığını, bununla birlikte donatı yerleşiminin de montaj açısından rahatladığını göstermiştir. Etriye bulunmayan düğüm noktasında diyagonal çatlaklar kontrollü olarak oluşmuştur. Düğüm noktasındaki birkaç etriyenin varlığı kayma deformasyonlarının azalmasını ve enerji tüketme kapasitesinin artmasını sağlamıştır. Dayanım azalması olmadan ulaşılan göreli kat ötelemesi değerleri % 5-7 arasında değişmektedir. Hu ve diğ. (2020) [21], önüretimli kiriş-kolon birleşimlerinde kullanılabilecek gövdesinde boşluk açılmış H şekilli değiştirilebilir çelik elemanlar geliştirmiştir, Şekil 19.

 Bu kapsamda, toplam 5 adet deney numunesi üzerinde deneysel çalışma gerçekleştirilmiş ve sonuçlar yük taşıma kapasitesi, rijitlik enerji tüketimi ve süneklik kapasitesi bakımından değerlendirilmiştir. Deneyler sonucunda; elemanın, sadece kayma ve eğilmeli kayma etkisinde sırasıyla % 5.5-6 ve % 3.1 gibi farklı dönme kapasitelerine sahip olduğu belirlenmiştir. Çelik elemanlar için deneysel sonuçların esas alındığı sonlu eleman modeli geliştirilmiştir. Sonlu eleman modelinde en-boy oranı, gövde boşluk tipi ve yük sınır şartları gibi değişkenler dikkate alınarak parametrik çalışmalar yapılmıştır. Sayısal çalışmalar, en-boy oranının 0.77-3.00 arasında değiştiği durumlar için gerçekleştirilmiştir. Elemanın sadece kayma etkisinde olması durumunda, farklı en-boy oranlarında oluşan çatlaklar gövdede açılan boşluğun kenarlarında yoğunlaşmaktadır. Eğilme ve kaymanın birlikte etkidiği durumda ise çatlakların gövde ile başlıklardaki kaynaklı bölgeye geçtiği görülmüştür. Gerçekleştirilen deneysel çalışmalar ve önüretimli kiriş-kolon birleşimi için oluşturulan sonlu eleman modelleri; önerilen çelik elemanın kullanımı durumunda, birleşimin monolitik birleşime göre daha yüksek deformasyon kabiliyeti ve enerji tüketim kapasitesi sağladığını ayrıca nihai dayanımının da arttığını göstermiştir. Skidmore, Owings & Merrill (SOM) [22] mühendislik ve tasarım firmasının önerdiği pimli-sigorta bağlantı elemanı (Pin-Fuse Joint) olarak isimlendirilen kiriş-kolon birleşim bölgesi detayı Şekil 20’de görülmektedir.

Düğüm noktasında, yüzeyi eğrisel olarak tasarlanmış pirinç malzemeden imal edilen levhanın yer aldığı ve sürtünmeli dönme serbestliğinin oluşturulması için yüksek dayanımlı bulonların kullanıldığı delikler yer almaktadır. Düğüm noktası, kiriş eksenine konumlandırılmış olan ve kiriş ucundaki kesme kuvvetini karşılayabilecek kayma dayanımına sahip pim etrafında dönebilmektedir. Düğüm noktası yakın civarında dönme hareketinin gerçekleşmesi sırasında pirinç levhanın bağlandığı birleşimdeki bulonların pirinç malzemeyi ezerek önemli ölçüde sismik enerji tüketimi sağlayabileceği öngörülmektedir. ANSI/AISC 358-16 standardında [23] kiriş-kolon birleşimleri için özel tasarlanmış “The Simpson Strong-Tie” ismi ile patentli bir birleşim detayına yer verilmiştir, Şekil 21.

Kiriş-kolon birleşim bölgesinde hasarın kiriş ucunda oluşmasını amaçlayan birleşimde, alt ve üst başlıklarda yer alan inceltilmiş kesitli levhalar bulunmaktadır. İnceltilmiş kesit sayesinde düşük deformasyon seviyelerinde akma gerçekleşmekte ve birleşimin deprem sırasında enerji tüketimine katkı vermesi sağlanmaktadır. Bu özel levhaların burkulmasının önlenmesi amacıyla ilave levha kullanılmıştır. Hasar aldıktan sonra levhalar kolayca değiştirilebilmektedir. Birleşimin temel çalışma prensibi, alt ve üst liflerde bulunan inceltilmiş kesitli levhalar sayesinde kesitin moment dayanımı oluşturmaktır. Kiriş gövdesinde kesite kayma dayanımı kazandırmak için üç adet bulon kullanılmıştır. Alt ve üst bulonlar, oval delikler içerisinde konumlandırılarak kesit moment kapasitesine katkı vermemeleri sağlanmıştır. Aninthaneni ve diğ. (2020) [24] önüretimli betonarme kiriş-kolon birleşimleri için sökülebilir özellikte bir kuru birleşim önermiştir, Şekil 22.

Kirişler kolon yüzüne çelik köşebentler ile bağlanmaktadır. Çelik köşebentler, kiriş uç bölgelerinde bırakılan dört düşey kanaldan geçirilen dişli rodlar ile birbirine bağlanmaktadır. Kolon tarafındaki ise çelik köşebentler ile kolonun diğer yüzüne yerleştirilen çelik levhalar arasında, kolonda yatay olarak bırakılan kanallardan geçirilen dişli rodlar aracılığı ile bağlantı sağlanmaktadır. Kiriş uç bölgesinde, köşebent profiller arasında kiriş yan yüzlerine paralel çelik levhalar kaynaklanarak tüp kesitler de elde edilebilmektedir. 8 adet numunenin kullanıldığı deneysel çalışmada köşebent profillerin kullanıldığı 5 adet, tüp kesitlerin elde edildiği 3 adet birleşim farklı değişkenler dikkate alınarak denenmiştir.

Bu değişkenler; kiriş dayanımı, kolon yüzü ile kirişteki ilk kanal arasındaki mesafe, kiriş ve kolon yüzleri arasındaki mesafe, birleşimde kullanılan levhalar ile önüretimli elemanlar arasına yerleştirilen kauçuk levha, harç, epoksi reçinesi, diş alçısı gibi dolgu malzemeleri, kolon yüzünde kullanılan bulonların yerleşimi ve sayısı ile kirişte yer alan rodların yerleştirildiği kanallarda harç kullanılıp kullanılmaması olarak belirlenmiştir. Çalışma sonuçları, dikkate alınan değişkenlere bağlı olarak numunelerin farklı çevrimsel davranışlara sahip olduğunu ve değişik seviyelerde süneklik ortaya koyduğunu göstermiştir. Tüm numunelerde, birleşim bölgesinde kayma ve takiben oluşan kiriş uç hasarı gözlenmiştir. Yerinde dökme birleşimler ile karşılaştırıldığında daha az enerji tüketimi gerçekleşmiştir. Önüretimli yapılarda kiriş-kolon birleşim bölgeleri için yenilikçi yaklaşımların yer aldığı literatürden seçilmiş çalışmalara ait fiziksel ve yapısal özellikler sırasıyla Tablo 1 ve Tablo 2’de özetlenmiştir.

Tablo 2’de sıralanan önemli davranış özellikleri, incelenen çalışmalardaki deneylerde elde edilen yük-yerdeğiştirme ilişkilerinin değerlendirilmesi sonucu belirlenmiştir. Ortalama akma yerdeğiştirmesi (göreli ötelenme oranı) ve akma kuvveti #1 nolu sütunda verilmiştir. Ortalama en büyük yerdeğiştirme (göreli ötelenme oranı) ve karşı gelen kuvvet #2  nolu sütunda yer almaktadır. En büyük yerdeğiştirme genel olarak ulaşılan en büyük dayanımın % 15-25 düştüğü durumdaki yerdeğiştirme olarak belirlenmiştir. #3 nolu sütunda verilen yerdeğiştirme sünekliği, en büyük yerdeğiştirmenin akma yerdeğiştirmesine oranı olarak hesaplanmıştır. Akma sonrası davranış biçimini gösteren pekleşme oranı, ulaşılan en büyük dayanım ile akma dayanımını birleştiren doğrunun eğimi olarak hesaplanmaktadır. #4 nolu sütunda verilen pekleşme oranının negatif olması dayanım azalmasını, pozitif olması da dayanım artışını ifade etmektedir. İlk rijitliğin son rijitliğe oranı #5 nolu sütunda verilmiştir. İlk rijitlik, akma yerdeğiştirmesi-kuvveti noktasını orijine bağlayan doğrunun, son rijitlik de en büyük yerdeğiştirme-kuvvet noktasını orijine birleştiren doğrunun eğimi olarak hesaplanmıştır. #3, 4 ve 5 nolu sütunlarda, ilgili çalışmalarda farklı numunelerde elde edilen en küçük ve en büyük değerler verilmiştir.

SONUÇLAR

Güncel literatürdeki “yenilikçi kiriş-kolon birleşimi” yaklaşımları araştırılmış ve değerlendirilmiştir. Ulaşılan çalışmalarda, “kuru” (bulonlu ve/veya kaynaklı) ve “hibrit” (yerinde dökme betonun birlikte kullanıldığı) birleşim yöntemlerinin çok kullanılması dikkat çekmektedir. Kuru birleşimlerin, hibrit birleşimlere göre hızlı ve pratik montaj, değiştirilebilir olma ve kalite kontrol üstünlükleri belirtilmiştir. Çelik levhalar, yüksek dayanımlı bulonlar, çimento esaslı kompozitler ve yerinde dökme hazır beton, yenilikçi kiriş-kolon birleşimlerinde en çok kullanılan malzemelerdir. Kuru birleşimler üzerine yapılan çalışmalarda, birleşim bölgesi akma yerdeğiştirmesi 15 mm ile 95 mm arasında gerçekleşmiştir. Bu değerler, tam ölçekli numunelerde yaklaşık % 1.0 ile % 2.5 göreli ötelenme oranlarına karşı gelmektedir. Öngerme uygulamasının yapıldığı birleşimlerde daha yüksek dayanım kapasitelerine ulaşılmıştır. Hibrit ve ıslak birleşimin kullanıldığı durumlarda, akmaya karşı gelen göreli ötelenme oranı % 1.0-1.5 seviyelerinde kalmıştır. Kuru birleşimlerde, en büyük yerdeğiştirme seviyesine karşı gelen dayanımlar hibrit birleşimlere göre % 20-25 daha büyük gerçekleşmiştir. Süneklik bakımından değerlendirildiğinde, kuru birleşimler hibrit birleşimlere göre yaklaşık % 50 daha sünek davranmıştır. En büyük dayanım sonrasındaki davranış karşılaştırıldığında, hibrit ve ıslak birleşimlerin kuru birleşimlere göre daha iyi performans sergilediği görülmüştür. Birleşim tiplerindeki farklılık, rijitlik değişimi üzerinde belirgin bir etki yapmamıştır.

TEŞEKKÜR

Bu çalışma, TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEP) 5190016 numaralı “Moment Taşıyan Prekast Kiriş-Kolon Birleşimleri İçin Değiştirilebilir Mekanik Plastik Mafsal Geliştirilmesi” projesi kapsamında gerçekleştirilmiştir. Yazarlar TÜBİTAK’a teşekkürü borç bilirler.

KAYNAKLAR

[1] Priestley MJN, Sritharan S, Conley JR, Pampanin S. (1999). “Preliminary results and conclusions from the PRESSS five-story precast concrete test building.” PCI Journal 44(6) pp. 42-67.

[2] Chun-Lin Wang, Ye Liu, Li Zhou, Guangren Zhou, Zhitao Lu (2018). “Concept and performance testing of an aluminum alloy bamboo-shaped energy dissipater” Struct Design Tall Spec Build. 27(4) pp. 1-18.  [3] Paul W. Richards and Shannon S. Oh (2019). “Cyclic Behavior of Replaceable Shear Fuse Connections for Steel Moment Frames” Journal of Structural Engineering, Eng. 145(12) pp. 1-9.                 [4] Thomas H.-K. Kang and Dong Joo Lee (2013) “Special precast beam-column connection using pure dry cast method” The 2013 World Congress on Advances in Structural Engineering and Mechanics (ASEM13), Jeju, Korea, September pp. 8-12.                                                       [5] Geoffrey W. Rodgers, Kevin M. Solberg, J. Geoffrey Chase, John B. Mander, Brendon A. Bradley, Rajesh P. Dhakal and Luoman Li (2008). “Performance of a damage-protected beam-column subassembly utilizing external HF2V energy dissipation devices” Earthquake Engineering and Structural Dynamics. 37 pp. 1549-1564.

[6] Li, Z., Qi, Y., & Teng, J. (2020). “Experimental investigation of prefabricated beam-to-column steel joints for precast concrete structures under cyclic loading” Engineering Structures 209(110217) pp. 1-16. [7] Khoo, H.-H., Clifton, C., Butterworth, J., & MacRae, G. (2013). Experimental Study of Full-Scale Self-Centering Sliding Hinge Joint Connections with Friction Ring Springs. Journal of Earthquake Engineering, 17(7) pp. 972-997.

[8] Khoo, H.-H., Clifton, C., Butterworth, J., MacRae, G., Gledhill, S., & Sidwell, G. (2012). Development of the self-centering Sliding Hinge Joint with friction ring springs. Journal of Constructional Steel Research, 78 pp. 201-211.

[9] Wolski, M., Ricles, J. M., & Sause, R. (2009). Experimental Study of a Self-Centering BeamColumn Connection with Bottom Flange Friction Device. Journal of Structural Engineering, 135(5) pp. 479-488. [10] Ghayeb, H. H., Razak, H. A., & Sulong, N. H. R. (2017). Development and testing of hybrid precast concrete beam-to-column connections under cyclic loading. Construction and Building Materials, 151 pp. 258-278.

[11] Choi, H.-K., Choi, Y.-C., & Choi, C.-S. (2013). Development and testing of precast concrete beam-to-column connections. Engineering Structures, 56 pp. 1820-1835.

[12] Wu, C., Yu, S., Liu, J., Chen, G. (2020) “Development and testing of hybrid precast steel-reinforced concrete columnto-H shape steel beam connections under cyclic loading” Engineering Structures 211 pp. 1-17.

[13] Zhang, J., Ding, C., Ronga, X., Yang, H., Wang, K., Zhang B. (2020) “Experimental seismic study of precast hybrid SFC/ RC beam-column connections with different connection details” Engineering Structures 208 pp. 1-18.

[14] Zhong, Y., Xiong, F., Chen, J., Deng, A., Chen, W., Zhu, X., (2019) “Experimental Study ona Novel Dry Connection for a Precast Concrete Beam-To-Column Joint” Sustainability. 11 pp. 1-22.

[15] Esmaeili, J., Ahooghalandary, N., “Introducing an easy-install precast concrete beam-to-column connection strengthened by steel box and peripheral plates” Engineering Structures 205 pp. 1-20.

[16] Yuksel, E., Karadogan, H.F., Bal, I.E., Ilki, A., Bal, A., Inci, P. (2015) “Seismic behavior of two exterior beam-column connections made of normal-strength concrete developed for precast construction” Engineering Structures 99 pp. 157-172.

[17] Li, Y., Ding, Y., Geng, F., & Wang, L. (2019). Seismic response of self-centering precast concrete frames with hysteretic dampers. The Structural Design of Tall and Special Buildings, 1604.

[18] Lu, C., Dong, B., Pan, J., Shan, Q., Hanif, A., & Yin, W. (2018). “An investigation on the behavior of a new connection for precast structures under reverse cyclic loading” Engineering Structures 169 pp. 131-140.

[19] Lu, Z., Huang, J., Dai, S., Liu, J., & Zhang, M. (2019).”Experimental study on a precast beam-column joint with double grouted splice sleeves” Engineering Structures 199 pp. 1-17.

[20] Gou, S., Ding, R., Fan, J., Nie, X., & Zhang, J. (2019). “Experimental study on seismic performance of precast LSECC/RC composite joints with U-shaped LSECC beam shells” Engineering Structures 189 pp. 618-634.

[21] Hu, G., Huang, W., & Xie, H. (2020). “Mechanical behavior of a replaceable energy dissipation device for precast concrete beam-column connections” Journal of Constructional Steel Research 164 pp. 1-19. [22] https://www.som.com/

[23] ANSI/AISC 358-16 Prequalified Connections for Special and Intermediate Steel Moment Frames for Seismic Applications, including Supplement No. 1.

[24] Aninthaneni, P.K., Dhakal, R.P., Marshall, J., & Botara, J. (2020). “Experimental investigation of “dry” jointed precast concrete frame sub-assemblies with steel angle and tube connections”. Bulletin of Earthquake Engineering, 18, pp. 3659-3681.

 

SİTEYE ALINDIĞI KAYNAK;

Türkiye Prefabrik Birliği / Beton Prefabrikasyon dergisinin Ekim 2020 136. sayısından alınmıştır.

Paylaş

Yorum Yapın

Bizi Arayın Bize Ulaşın